Dünya genelinde merkez bankaları, ABD'nin korumacı ticaret politikaları ve artan küresel belirsizlik nedeniyle Nisan ayında temkinli adımlar attı. Enflasyon ve resesyon riski arasında denge kurmaya çalışan bankalar, para politikalarını dikkatlice ayarlamaya çalıştı. ABD'nin "Önce Amerika" politikasının yarattığı belirsizlik, küresel ekonomik görünümü önemli ölçüde etkiledi. Bu belirsizlik, birçok ülkenin ekonomik büyüme beklentilerini düşürdü ve enflasyon endişelerini artırdı. Merkez bankalarının çoğu, politika faizlerinde değişikliğe gitmek yerine, mevcut durumun değerlendirilmesini tercih etti. Ancak, bazı ülkelerde faiz indirimine gidilirken bazı ülkeler de faiz artırımına gitti. Bu durumun küresel ekonomideki dalgalanmaları ve belirsizlikleri daha da artıracağı tahmin ediliyor. Özellikle ticaret savaşlarının yoğunlaşması durumunda küresel ekonomide daha sert düşüşler görülebilir.

ECB Resesyona Karşı Gevşemeyi Sürdürdü

Avrupa Merkez Bankası (ECB), piyasa beklentilerini karşılayarak üç temel politika faizini 25 baz puan indirdi. ECB Başkanı Christine Lagarde, ticari gerilimlerin ekonomik büyümeye yönelik aşağı yönlü riskleri artırdığını vurguladı. Lagarde, Avro Bölgesi ihracatçılarının ticarette yeni engellerle karşı karşıya olduğunu ve uluslararası ticaretteki kesintilerin finans piyasalarında gerilimleri artırdığını belirtti. Rusya-Ukrayna savaşı ve Orta Doğu'daki çatışmaların da belirsizliklere katkıda bulunduğunu ekledi. ECB, enflasyonun düşüş sürecinin iyi ilerlediğini ancak büyüme görünümünün ticari gerginlikler nedeniyle kötüleştiğini ifade etti. Faiz indiriminin enflasyon görünümü, dinamikleri ve para politikasının iletim gücü temelinde alındığı belirtildi. Bu karar, resesyon riskine karşı önlem olarak değerlendirilebilir.

Yeni Zelanda ve Hindistan Faiz İndirimi Uyguladı

Yeni Zelanda Merkez Bankası, politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 3,50'ye çekti. Yıllık tüketici enflasyonunun hedef bandının orta noktasına yakın kaldığı belirtildi. Ancak, ABD'deki tarife artışlarının ve jeoekonomik belirsizliğin küresel büyüme üzerinde önemli bir olumsuz etkiye sahip olacağı uyarısında bulundu. Hindistan Merkez Bankası da temel repo faiz oranını 25 baz puan indirerek yüzde 6'ya çekti ve para politikası duruşunu "destekleyici"ye çevirdi. Küresel ekonomik görünümün hızla değiştiği ve ticaret tarifeleriyle ilgili önlemlerin belirsizlikleri artırdığı vurgulandı. Bu ülkelerin faiz indirimleri, büyümeyi destekleme ve küresel belirsizliklere karşı direnç gösterme amacını taşıyor.

Kanada, Güney Kore ve Diğer Ülkelerin Faiz Politikaları

Kanada Merkez Bankası (BoC), politika faizini yüzde 2,75'te sabit tuttu. ABD'nin ticaret politikasındaki değişimin belirsizliği artırdığı, ekonomik büyüme beklentilerinin azaldığı ve enflasyon beklentilerinin yükseldiği belirtildi. Güney Kore Merkez Bankası da politika faizini yüzde 2,75 seviyesinde sabit bıraktı. Ekonomik büyümeye yönelik aşağı yönlü risklerin yoğunlaştığı ve küresel ticaret koşullarındaki bozulmanın etkili olduğu ifade edildi. Rusya Merkez Bankası (CBR) politika faizini yüzde 21'de sabit tutarken, Polonya ve Macaristan merkez bankaları da faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Bu ülkelerin faiz politikaları, kendi ekonomik koşullarına ve küresel belirsizliklere verdiği tepkileri yansıtıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise politika faizini 350 baz puan artırarak yüzde 46'ya yükseltti.